9 Ocak 2013 Çarşamba

Söke Belediyesinin İki Birimi Yalan Söylerse Eğer… E Belediye Macerasının Sonu (4.Bölüm)



Önce kısa bir hatırlatma, bundan bir süre önce (14 Aralık 2012 tarihinde) ‘Bir E Belediye Macerası’ başlığı ile belediyenin yaptıklarını eleştiren bir yazı yazmıştım. Bu yazımdan sonra Söke Belediyesi gazetelere bir basın bülteni göndermiş ve ‘sözlerimin gerçeği yansıtmadığını’ söylemişti.
Ben de bunun üzerine 26 Aralık 2012 tarihinde Söke Ekspres gazetesinde “Bir E-Belediye Macerası, Macera Devam Ediyor…(2.bölüm)” ve 03.01.2013 tarihinde “Söke Belediyesi Basın Bülteni Gerçeği Yansıtmıyor. İşte Gerçekler (3.Bölüm) başlıklı iki yazı yazmıştım. (okuyamayanlar ya da hatırlamak isteyenler; http://hayatadair2006.blogspot.com adresine bakabilirsiniz.) 
Bu iki yazıda özet olarak belediye basın bürosu ile bilgi işlem bürosu imzalı cevap yazısının gerçeği yansıtmadığını, kamuoyunu aldatacak şekilde yalan-yanlış bilgiler içerdiğini ve işlerinin belediye çalışmalarını halka duyurmak olan ve ücretlerini söke halkının vergilerinden alan bu iki birimin gerçekleri saklamak için düzenlenmiş sayfalar yaptığını belgeleri ile kamuoyuna duyurmuştum.
Cevap yazısını okumaya devam edeceğiz ama burada bir ara verip aklıma takılan iki soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum, ilk soru şu; acaba ilk kez mi böyle yapıyorlar? Biraz üstü kapalı oldu haklısınız açmaya çalışayım;
Belediye basın bürosu ile bilgi işlem merkezi, benim yazımdan önce de kendilerini eleştiren insanlara bana yaptıkları gibi yalanlarla dolu cevap verdiler mi? Korkutmaya uğraşıp hedef göstermeye çalıştılar mı? İnsan ister istemez düşünüyor.
Ben kendilerine ‘işinizi düzgün yapın’ diye bir yazı yazdım, ‘tamam, yapalım’ diyecekleri yerde, ellerindeki çamur kovasını hemen üstüme boca ettiler, elimde belgeler olduğu için bana atmaya çalıştıkları çamur kendi üstlerine yapıştı, gerçek gün yüzüne çıktı.
Ama gerçekten iyi niyet ile işinizi düzgün yapın diye yazan başka insanlara da çamur attılar mı? Acaba diye merak ettim.
Merak ettiğim diğer bir husus ise bu basın bülteni kimin onayı ile yayınlandı, yoksa bu iki birim kendi başlarına mı böyle bir işe kalkıştılar acaba. Merak işte… (du bakalım)
Söke Belediyesi tarafından gazetelere gönderilen “Söke Belediyesinden Tufan Dinarlı’ya Cevap, Başarı Tesadüf Değildir başlıklı basın açıklamasını incelemeye devam edelim,
Bildiğiniz gibi Söke Belediyesinin bana hitaben cevap yazmasının nedeni; 14 Aralık 2012 tarihinde Söke Ekspres gazetesinde yayınlanan ‘Bir E Belediye Macerası’ başlığını taşıyan (hani şu yağmurlu havada yazdığım) yazım, o yazıda e belediye uygulamalarını eleştirmiştim, ancak Söke Belediyesine yaptığım tek eleştiri aslında bu değildi. Yazıdan bir alıntı ile diğer eleştirilerimi hatırlatayım: “Sosyal Demokrat” olduğunu iddia ederek Söke halkından oy alan, seçildikten sonra, “Halk içine çıkmayan, insan yüzüne bakmayan, belediye başkanı nasıl ‘sosyal’ oluyor?” diye sorarak devamında;
“yaşadığımız kentte, şehir içi ulaşım; özel,  şehirlerarası ulaşım; özel, çöp toplama; özel, mezbaha yok dolayısıyla özel, bir tane halk ekmek yok, açlara yemek verecek bir aş evi yok, depreme hazırlık desen hak getire, demokratlık bunun neresinde?”  diye merak ettiğimi belirtmiş ve  “işte ‘sözde’ sosyal ve ‘sözde’ demokrat olan (Söke) belediye başkanı…” diye devam etmiştim. (yazının tamamını http://hayatadair2006.blogspot.com adresinde okuyabilirsiniz.)
Basın Bürosu ve Bilgi İşlem Merkezi isimli iki Belediye birimi bana cevap olarak yazdıkları basın bülteninde bu konulara hiç değinmemişler, acaba diyorum belediyenin iki birimi bu konular da benimle aynı fikirdeler mi? Yoksa Söke Belediye başkanının ‘Sosyal’ ve ‘Demokrat’ olduğunu belirten hatta ispatlayan yeni bir basın bülteni yazacaklar mı?
Gülmeyin, olabilir. Nasıl ispatlayacaklarını ben de merak ediyorum ama mutlaka bir şeyler bulacaklardır, “bir kez aday olacağım” diyen belediye başkanı ikinci kez aday olduğu zaman, belediye başkanı sözlerini tuttu diye gazetelere açıklama yolladılar –ilk aklıma bu geldi- Gerçi bugün için “sözleri gerçeği yansıtmıyor” olabilir ama bakarsınız belediye de değişiklik olur, ne de olsa seçimler yaklaşıyor.
Sonuç olarak;
Artık meclis ve encümen kararlarına gerçekten ulaşılabiliyor.(Aynı zamanda ‘nihayet’ demek gerekiyor çünkü ilkyazımı 14 Aralık 2012 tarihinde yazmıştım, bugün 9 Ocak 2013.)
Bütün bu yazdıklarından sonra ‘Eleştiriye açığız’ diyenlerin, ‘eleştiriye açık’ olmadıkları anlaşıldığı gibi aslında hiçbir eleştiriye tahammül edemedikleri ortaya çıktı.
Ve anlaşıldı ki eleştiriler karşısında özür dileyerek yanlışı düzeltmek yerine bulundukları makamlardan güç alarak halka, halk adına sorular soranlara çamur atmayı, tetikçilik yapmayı gazetecilik zannediyorlar.(şimdi basın meslek ilkeleri, gazeteciler cemiyeti, onların üyesi gazeteciler vs. konularına girmek istemiyorum, o konulara girersem yazı bitmeyecek.)
Ve yine anlaşıldı ki bundan dokuz yıl önce “şeffaf belediyecilik” anlayışı ile yola çıktıklarını iddia edenlerin “sözlerinin gerçeği yansıtmadığı” üç tane yazı ve sayfalar dolusu belge ile ispatladım ve yazdıklarım sayesinde bugüne kadar ‘lafta’ kalan ‘şeffaf belediyecilik’ anlayışı gerçekten, biraz olsun hayata geçti.
(Söke halkı adına güzel bir kazanım, oturdukları makam koltuğunu babasının malı sanan, oradan aldıkları güçle insanlara zart zurt diyerek terör estirmeye çalışanlardan korkumuz yok, kimsenin yazmadıklarını, yazamadıklarını ben yazıyorum.)
Ve aslında Söke Belediye Meclisinin yapması gereken denetimleri Söke de yaşayan bir vatandaş olarak ben yapıyorum. Belediyenin, meclis adına hareket eden ve doğruları söylemesi gereken birimlerinin yalanlarını yanlışlarını düzeltiyorum ama olsun şikâyetçi değilim, elimden geldiği kadar yaparım, belediye meclis üyelerin de ‘şeffaf belediyecilik’ istediklerine inanıyorum, şu ana kadar tepki vermeme sebepleri olarak herhalde yazılarımı gözden kaçırdılar diye düşünüyorum. (‘şeffaf belediyecilik’ anlayışının devam etmesini isteyen okuyucularım http://hayatadair2006.blogspot.com adresinde yer alan bu yazının bir kopyasını tanıdığı Söke Belediyesi Meclis Üyelerine e-posta ile gönderebilir.)
Ve bütün bu yazdıklarıma karşılık olarak henüz –yetkili- hiç kimseden bir “özür dileriz” sözcüğü duymadım. Belediye, basın bürosu, bilgi işlem merkezi vs. hakkında günlerdir yazıyorum ama yetkililerden tık yok, konuyu bilmeyenler, yazılarımda sanki Söke Belediyesinden değil de NASA’nın Marstaki uzay aracından bahsediyorum zannedecek.
Gerçi utandıkları için olabilir ama suskunlukları devam ederse insanlar farklı yorumlayabilirler.
Tufan Dinarlı
Not: Yukarıda sözü edilen yazıların tamamını ve belediyenin yalanlarını ortaya çıkaran belgeleri http://hayatadair2006.blogspot.com adresinde bulabilirsiniz.

2 Ocak 2013 Çarşamba

Söke Belediyesi Basın Bülteni Gerçeği Yansıtmıyor. İşte Gerçekler (3.Bölüm)



Önce kısa bir hatırlatma, bundan bir süre önce (14 Aralık 2012 tarihinde ‘Bir E Belediye Macerası’)  belediyenin yaptıklarını eleştiren bir yazı yazmıştım bu yazımda ayrıca meclis ve encümen kararlarına ulaşılamadığını belirtmiş ve bu durumu eleştirmiştim. Benim bu eleştiri yazım üzerine Söke Belediyesi gazetelere bir basın bülteni göndermiş ve sözlerimin gerçeği yansıtmadığını söylemişti. Ben de bunun üzerine yeni bir yazı yazmış ve belgeler yayınlayarak onların sözlerinin gerçeği yansıtmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koymuştum.
Söke Ekspres gazetesinde 26 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan “Bir E-Belediye Macerası, Macera Devam Ediyor…(2.bölüm)” başlıklı yazım da (okuyamayanlar ya da hatırlamak isteyenler için http://hayatadair2006.blogspot.com adresine bakabilirsiniz.) meclis ve encümen kararlarına ulaşılmadığının belgesini yayınlamış ve yazmıştım;
“benim yazım yayınlanınca eksikliği fark ederek düzeltmişler”
Yukarıda belirttiğim gibi yazım yayınlandıktan sonra düzeltmişler, oysaki en baştan benim yazıma “teknik bir sorun olmuş, düzelttik” diye cevap yazsalardı bu konu bu kadar uzamayacaktı.
Ama şark kurnazlığı yaparak hem hatanın bir kısmını düzeltip hem de bu konuyu eleştiren kişiye karşı “sözleriniz gerçeği yansıtmamaktadır” diye bir cevap verilince işin rengi değişti, ben de 2.bölüm de belgeleri yayınladım ve onların “sözlerinin gerçeği yansıtmadığı” ortaya çıktı, umarım mahcup olmuşlardır.
Söke Belediyesi tarafından gazetelere gönderilen ve yayınlanan “Söke Belediyesinden Tufan Dinarlı’ya Cevap, Başarı Tesadüf Değildir başlıklı basın açıklamasını okumaya devam edelim, çünkü hâlen ortaya konulması gereken gerçekler var, şöyle yazmışlar;
“Hem encümen, hem de meclis kararlarına istediğiniz tarih aralıklarında ulaşmanız mümkündür. ”
Yazıma başlarken yaptığım alıntıda meclis kararlarına, benim yazım yayınlanana kadar ulaşılamadığını belgeleri ile ortaya koymuştum, bana verilen cevap ta ise “Hem encümen, hem de meclis kararlarına istediğiniz tarih aralıklarında ulaşmanız mümkündür” diyorlar ama gerçek böyle değil ne yazık ki,
Yalan söylüyorsunuz diyeceğim ama biraz ağır kaçabilir, iyisimi şöyle söyleyeyim; SÖZLERİNİZ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR. Çünkü Encümen Kararlarına bu yazı yazılana kadar geçen sürede henüz ulaşılamıyor…
Bu sefer bir değil dört tane belge üstelik peşin peşin, İşte;

Belge 1:
Söke Belediyesi tarafından gazetelere gönderilen ve yayınlanan “Söke Belediyesinden Tufan Dinarlı’ya Cevap, Başarı Tesadüf Değildir” başlıklı cevap yazısının yayınlandığı gün encümen kararlarına ulaşılıyor mu diye bakmışım (başarı tesadüf değil ama şaibeli galiba …) ve sonuç Belirtilen Kriterlere Uygun Sonuç Bulunamadı’ yani bana ‘sözleriniz gerçeği yansıtmıyor’ diye cevap yazdıkları gün bile kendi yazdıklarını kontrol etmek akıllarına gelmemiş ve kamuoyuna yalan söylemişler…

Belge 2:
10. ETR ödülü Sökeye verildiği zaman gazetelerde haberleri çıktı, “Söke Bunu Hep Yapıyor” diye gazeteler yazdı, o zaman tekrar encümen kararlarına ulaşılıyor mu diye kontrol etmişim (sizde bunu hep yapıyorsunuz anlaşılan…) sonuç aynı ‘Belirtilen Kriterlere Uygun Sonuç Bulunamadı’




Belge 3:
10.ETR ödülünü aldıktan sonra Söke Belediye Başkanı bir açıklama yapıyor, “bu başarı küçümsenemez” diyor, kimse küçümsemiyor ama başarıyı bir görebilsek diyerek,  bende encümen kararlarına ulaşılıyor mu diye bakıyorum sonuç yine aynı ‘Belirtilen Kriterlere Uygun Sonuç Bulunamadı’ olmayan bir başarıyı büyütüyorlar gibi sanki…


Ve son olarak
Belge 4:
Yılbaşı geliyor ve ben ulaşılamıyor diye yazı yazdıktan 17 gün ve bana cevap yazdıklarından 15 gün sonra yine aynı yazı  ‘Belirtilen Kriterlere Uygun Sonuç Bulunamadı’



Belediyenin Basın Bürosu ve Bilgi İşlem Merkezi isimli iki uyanık birimi, akılları sıra hatalarını düzeltip bir de üstelik bana ‘yalancı’ anlamına gelebilecek şekilde basın bülteni yayınlıyorlar ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar, yukarıdaki Belgelerde de görüldüğü gibi belediyenin encümen kararlarına bu yazı yazılana kadar geçen sürede ulaşılamıyor.

İlkyazımı hatırlıyorum, yağmur altında koşarak gittiğim ve belediye binasını yerinde bulduğum yazı, şimdi o yazdıklarımı düşünüyorum da kendi kendime “serap mı gördüm acaba” diyorum. 
Neyse, belgelerde de görüldüğü gibi Söke Belediyesi tarafından gazetelere gönderilen ve yayınlanan “Söke Belediyesinden Tufan Dinarlı’ya Cevap, Başarı Tesadüf Değildir başlıklı basın açıklamasında yer alan; “Hem encümen, hem de meclis kararlarına istediğiniz tarih aralıklarında ulaşmanız mümkündür.” İle başlayan ve ardından “Necdet Özekmekçi Başkanlığı’nda şeffaf bir belediyecilik anlayışı ile (abç.)  yönetilen Söke Belediyesi’nin” diye devam eden cümle ‘yalan’ demiyorum tabi ayıp olmasın diye, şöyle söyleyeyim, yazdıklarınız yaptıklarınız ve de sözleriniz“ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR”.
-Bu kadar belgeden sonra belediye basın bürosu artık yağmur yağdığı gün ‘Sökeye yağmur yağdı’ dese herhalde kimse inanmayacak, altında bir çapanoğlu arayacak-
Şaka bir yana şimdi burada biraz durup düşünmek lazım, bu kadar yazıp çiziyoruz eleştiriyoruz, “eleştiriye açığız” diyenlerin, “şeffaf belediyecilik” sözünü ağızlarından düşürmeyenlerin iftira atmalarına maruz kalıyoruz ama Söke Belediyesi Encümen Kararlarını hâlen okumak mümkün değil, insan ister istemez düşünüyor, NEDEN? Bir şey mi saklıyorsunuz, şeffaflık derken kastettiğiniz şey yaşadığınız özel asansörlü sırça saraylar mı?
Ve efendim son olarak şunları söylemek istiyorum, Olaya daha geniş, objektif bir açıdan bakacak olursak eğer, Söke Belediye Başkanına bağlı iki birim var, bu birimlerde çalışan ve Söke halkının ödediği vergilerle maaşlarını alan çalışanları var. Şimdi bu birimler; kendilerine yöneltilen “işinizi düzgün yapın” anlamı taşıyan bir eleştiri yazısına bile gerçeği yansıtmayan bir yazı yazarak karşılık verme yolunu seçmişlerse eğer insan merak ediyor bu cesareti nereden ya da kimden alıyorlar diye ve ister istemez insanın aklına bir soru daha takılıyor; Bu iki birimin bağlı olduğu belediye başkanı bu durum karşısında ne yapacak acaba!
Ya da belki de şöyle yazmak gerekiyor; Söke Belediye Başkanı, beni ‘sözleriniz gerçeği yansıtmıyor’ diye suçlayan ama içindekilerin yalan olduğu ortaya çıkan basın bülteni ile bu basın bültenini yayınlayan Basın Bürosu ve Bilgi İşlem Merkezi isimli iki Belediye birimi hakkında ne yapacak.
Ben de merakla bekliyorum ama sanırım öncelikle bir “özür dileriz” sözünü duymayı hak ediyorum. Çünkü herkesin bildiği gibi “basın yoluyla hakaret”in ceza yasasında yeri vardır.

Devam Edecek